Bilim Sanayi ve Teknoloji bakanlığı tarafından Asansör ve Yürüyen Merdiven sektörüne ait bilgi, veri ve değerlendirmelerin yer aldığı ‘Asansör Sektörü Raporu 2020’ yayınlandı.

Raporda, Türkiye'nin bir deprem bölgesi olması sebebi ile depreme dayanıklı yapılaşmanın hızlandığı, yeni yapıların inşaasının devamlılığı ve gerek büyük şehirlerde gerek ise daha düşük populasyonlu şehirlerde kentleşmenin önem kazanması ile inşaat sektörünün ve ona bağlı olarak gelişen asansör sektörünün de önümüzdeki dönemde büyümeye devam edeceği öngörüldü. 

Ülkemizde asansör sektöründeki daralmanın temel nedeni Ortadoğu'da yaşanan olumsuzluklar sebebi ile inşaat sektöründeki daralma ve Dünya pazarını domine eden çok uluslu asansör şirketlerinin daha ucuz iş gücü nedeni ile üretim imkanlarını Asya'da değerlendirmesi olarak raporda yer aldı. Bu durumun hem son kullanıcının memnuniyeti hem de ülkemizdeki asansör sektörünün gelişmesinde bir risk teşkil ettiğine değinildi.

Türk asansör firmalarının uluslararası arenada aksam üretimi, komple asansör satışı ve asansör montajı konusunda kendini geliştirmiş olması, ithal ürünler ile rekabet edebilecek kapasite ve standartta ürünlerin üretilebilmesi için yapılan ArGe çalışmaları ve Avrupa standartlarını benimseyen EN81 ile uyumlu standartlara sahip ürünlerin üretilmesi gibi hususlar özellikle Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler, AB ülkeleri ve Afrika pazarlarında pay sahibi olmalarını sağladı.

Raporda yer alan bir diğer dikkat çekici nokta ise Türk asansör firmalarının çoğunlukla elektrikli asansör aksamlarının üretimine ve ihracatına yöneldiği ancak hidrolik asansör sistemleri konusunda iç piyasanın hala dışa bağımlı olduğu gerçeğidir.

Son olarak 2020 yılının büyük kısmında tüm Dünya'yı etkileyen COVID-19 pandemisinin hem iç piyasada hem de uluslararası piyasada ciddi bir daralmaya sebep olduğu ve asansör sektöründe özellikle aksam üreticileri ve montaj firmalarının ciddi şekilde bu durumdan etkilendiği belirtildi.

Hali hazırda resmi rakamlarla toplamda 2.749 adet yerli asansör montaj ve aksam imalat firmasının olduğu bir sektörde, sürekli bölünerek çoğalan bir anlayış yerine, alanında güçlü firmaların bir araya gelerek sektörde markalaşma ve başarıyı getirmesi vurgusu ise raporun değerlendirmesinde yer aldı.